CHP Milletvekili Mustafa Sarıgül: Tartışmalar kişisel koltuklar ve bireysel mücadeleler olarak görülmeli
Parti belediye başkanları toplantısındaki tartışmaları değerlendiren CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, “Bu tartışmaları tamamen kişisel bir koltuk ve bireysel bir mücadele olarak görüyorum” dedi. söz konusu.
Sarıgül, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 24 Haziran’ın Lozan Antlaşması’nın 100. yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Lozan Antlaşması olmadan Cumhuriyet’in olmayacağını belirten Sarıgül, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmamızı sağlayan antlaşmanın adı Lozan Antlaşması’dır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfus cüzdanı ve tapusu Lozan Antlaşması’dır.” sözünü kullandı.
Mustafa Sarıgül, Cumhuriyet’i ve Lozan’ı az da olsa sindiremeyenlerin olduğunu ve bundan büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Lozan Antlaşması ile Milli Mücadele’nin tüm dünyaya ilan edildiğini vurgulayan Sarıgül, “Cephede kazandığımız büyük mücadeleyi masada da muhafaza ettik.” değerlendirmesini yaptı.
Sarıgül, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bu zafere imza atan İsmet İnönü olmak üzere Milli Mücadele’nin tüm kahramanlarını saygıyla andığını belirtti.
Çiftçilerin sorunlarına değinen Sarıgül, ürettikleri buğday ve arpayı depolayacak depo bulmakta büyük güçlük çektiklerini söyledi. dedi.
Gazeteci Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na belediye başkanları toplantısındaki tartışmaları sorarak, “CHP değişim çağrılarına yanıt veriyor. Türkiye Değişim Partisi olarak biz de CHP’ye katıldık. Bu değişimin en değerli göstergesidir. Her CHP’linin yapması gereken içeride değil, dışarıda mücadele etmektir. Bizim görevimiz ‘CHP’ye nasıl oy alırım?’ “Gerçek, karargâhta değil, halkın içindedir. Halkın ortasında olmaya devam edeceğiz.” yanıtını verdi.
Sarıgül, “Parti genel başkanı ile belediye başkanının bu kadar sert tartıştığı doğru mu?” sorusuna şu şekilde cevap verdi:
“Ben bu tartışmaları tamamen kişisel ve bireysel bir çaba olarak görüyorum. Toplumun ve ülkemizin yararına bir çaba olarak görmüyorum. Bu tartışmayı gündeme getirenler, ‘Acaba kısa sürede çıkan kaostan ben yararlanabilir miyim?’ Bu nedenle siyaset, fertlerin değil, toplumsal gayretin yeri olmalıdır. Kısa vadede siyasette başarıya ulaşmak isteyenler hayatları boyunca asla başarılı olamazlar. Uzun vadeli emek verenler, dik duranlar ve omurgası olanlar muvaffak olur. Gücünü bulunduğu koltuktan alanlar değil, kuvvetini önce Allah’tan, sonra kendi kişiliğinden ve vatandaştan alıp istikrarlı gidenler.”